evime çekildiğimde, her sorundan olabildiğince uzaklaşmaya, kalan ve uzun olmayan zamanımı huzur içinde, yalnız başıma geçirmeye karar vermiştim. düşünce dünyamı tatmin etmenin en iyi yolunun, düşünce üretmesi ve onlarla eğlenmesi için ona sonsuz zaman bırakmaktan geçtiğine inanmıştım. ve düşünce dünyamın zaman içinde daha sağlamlaşıp olgunlaşacağını umuyordum. ama durum bunun tam tersi oldu. kafam, dizginlerinden boşalmış bir at gibi, bir sürü yöne saptı. iç dünyamda, belli bir düzen içinde ve birbirleriyle bağlantılı olmaksızın, bir sürü kuruntu ve fantezi ürünü görüntü başkaldırdı. bunların tuhaflığını ve saçmalığını daha serinkanlılıkla gözümde somutlaştırmak için, söylediklerimi kağıda dökmeye başladım. tinsel yanımın çok geçmeden kendi kendisinden utanacağını umuyordum. kendine bir hedef saptamayan akıl, kendi kendisini yitirir. her yerde olmak isteyen, hiçbiryerde olamaz. belli bir limana dümen kırmayana hiçbir rüzgar yardımcı olamaz.
doğada hiçbir şey, hatta amaçsızlık bile bir amaçtan yoksun değildir. evrende olması gereken yerde olmayan hiçbir şey yoktur. -M.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder