gözlerim ekrana bakmaktan bunamış, yorulmuş, her hareketinde ince bir yanma var, dışarıdan beton delen, bıçak bileyen makinaların, rulman ve conta kayışlarının, çekiçlerin, sevimli bir şekilde top oynayan kerataların, topun sac demir kapıya vurmasının, laf atmaların, çaycının, simitçini, taksilerin, uzaktaki uğultunun, ciğercinin sesleri, ciğercinin ve inşaatın kokusu geliyor. insana kendini yorgun hissettiren bir duraklama, kasılma var havada. fazla enerjinin çıkamayıp insanı rahatsız etmesi gibi birşey. halbuki dünyanın en güzel işi burası. tatmin olan için. daha ne isteyebilirim ki.
sanırım yaşadığım, özgürlüğün içinde tam da özgür olamamak. hayat gibi. merkez ofis aslında bu ülkede bile değil. duygusal, mantıksal, ilişkisel bağ aslında bu ofisin içinde buradaki komplekste. bu şirketin daha iyi olmasını istiyorum, hem de gerçekten.
melodi, melodi indir, hediye melodi ve cep telefonu zil sesi, hepsi biraz backlink almama bakıyor.
hayırlısı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder