insanoğlunun tatminle olan oyunu bitmeyen bir futbol maçı gibi etrafımızı sarmış, doğanın içinden çıkmaya, sorunsuz yaşamaya adanan köleler gibi çırpınıyorduk. güzel bir roman yazmaya başlamak, sonu gelmeyecek duraklamalar ve detayların içine atılmış masum bir kız gibi olmaya benziyordu. sana ileteceğim bilgiye hakim miyim? bilgisizlik daha güzel ama bunu sana nasıl anlatabilirim ki?
dar köşeleri olan bir yaz akşamında geniş bir günbatımı izleme duygusunu sende nasıl oluşturabilirim. ben artık ben olmadığım sürece yaratabiliyorum.
sıkılmak ve sıkıntıyı bozmak için söylenenlerin hepsini bullshit kategorisine alsam, geriye kalanlarla bir ansiklopedi oluştursam, sen ilgilenir miydin?
hayat çiftleşmek, kazanmak ve gücünü başkalarına yansıtabilmek üzerine kurulu saçma bir oyun aslında. neresinden baksan, yokoluş yalanı.
yok olmamız da bir yalan. biz yok olamıyoruz. bir de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder