nedense kafamı krishnamurti'ye, düşünceye, zihine ve meditasyona takıyorum. bunu isteyerek yapıyorum ve istediğim an, bunun doğru yöntem olmadığını biliyorum.
dün zihnimde, hiçbirşey düşünmemeye çalışırken, ordu'da ilkokul çağımda gittiğim lunaparkı hayal ettim. zihnime yapışmış gibiydi. o çarpışan otolar, ilkel bilgisayar oyunları, gondol ve döner salıncak.. çocuklukla ilgili hatıralar bazen bir anda su yüzüne çıkıveriyor. bana eski duyguyu canlandırıyor zihnim. zihin ustalıkla beni meşgul etmeyi çok iyi biliyor.
hatırladığım anılar, bende duyguyu nasıl yaratıyor? bir koku gibi geliyor bazen ama sonra bu hissiyata dönüşüyor.
zihnim bu içinde yaşadığım hayvana ne kadar zarar veriyor değil mi? senelerdir neler yapmadı ki ona?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder